2015 yılında düzenlenen 65. Berlin Uluslararası Film Festivali’nin Kısa Film kategorisinde Gümüş Ayı ödülüne layık görülen Bad at Dancing, cinselliği merkezine alan muazzam bir kara komedi; beklentiyi bir seviye yükseltelim, Frances Ha’yı seviyorsanız Bad at Dancing’e bayılacaksınız! Joanna Arnow’un yazdığı, yönettiği ve kendisine hayran bırakan cesaretiyle kamera karşısına geçtiği Bad at Dancing, iki gencin birbirlerine tutku...

Bad at Dancing

Avangart sinemanın öncüllerinden kabul edilen 1923 yapımı Ballet Mecanique, özellikle sıra dışı bir izlenim deneyimi  sunmasıyla dikkat çeken bir yapım. Ama filmin esas önemi elbette ki bu sıra dışılığının belli bir düşünsel alt yapıya dayanmasında yatar. Öyle ki filmin yönetmenlerinden olan  Fernand Leger aslen kübist bir ressamdır. Diğer yönetmen Dudley Murphy ise gazetecilik temeli üzerinden...

Ballet Mecanique

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, mültecilerin yaşadıklarına ve kimliksizleşmelerine zihin açıcı bir noktadan yaklaşarak seyirciyi, bildiğini düşündüklerini yeniden gözden geçirmeye çağıran belgesel Irregulars var. Her yıl yaklaşık 400 bin insan, Afrika’dan, Asya’da, Orta Doğu’dan, daha iyi yaşam şartlarına sahip olacağına dair bir umutla Avrupa’ya göç etmeye çalışıyor. Tabii bu göçün de çok elverişli koşullarda...

Irregulars

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, Mert Can Arslan’ın yazıp yönettiği, tekinsiz atmosferiyle dikkat çeken stop-motion animasyon The Crane var. The Crane, Mert Can Arslan’ın tamamladığı dördüncü kısa metrajlı animasyon. Arslan’ın bu filmden önce hayata geçirdiği the Room 0, The Experiment ve Pencilheads isimli projeleri de tıpkı The Crane gibi stop-motion tekniğiyle oluşturulmuş filmler. Duran objeleri...

The Crane

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, görünürde basit bir oyuncu seçmesinin tuhaf bir döngünün parçası hâline geldiği The Gallery var. Oyunculuk, özellikle sinemanın doğuşundan bu yana en çok özenilen, hayalleri süsleyen mesleklerin başında geliyor. Ancak Hollywood gibi aynı rol için yüzlerce kişinin yarıştığı bir yerde, oyuncu olma hayalini gerçeğe dönüştürmek için pek çok engelin aşılması gerekiyor....

The Gallery

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, bambaşka bir dünyada annelik gibi aşina olduğumuz bir konu üzerine zihin açıcı fikirler ortaya atan stop-motion animasyon Kukuschka var. Şimdilerde Berlin’de yaşayan Rusyalı yönetmen Dina Velikovskaya, henüz öğrencilik yıllarında gerçekleştirdiği projeleri My Strange Grandfather (2011) ve About a Mother (2015) ile uluslararası alanda adını duyurmaya başlamıştı. Bu filmlerin tematik...

Kukuschka

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, bir yeni yıl geleneği üzerinden sıcak bir büyüme hikâyesi anlatan ve Oscar adayı yönetmen Siqi Song’un imzasını taşıyan stop-motion animasyon The Coin var. 2018 tarihli kısa filmi Sister ile En İyi Kısa Animasyon dalında Oscar adaylığı kazanan Siqi Song’un 2019 tarihli, şimdilik son çalışması olan The Coin, bir Çin...

The Coin

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta, lüks restoranların mutfaklarındaki zorlu çalışma koşullarına odaklanırken bir yandan da yerel kültür konusuna eleştirel bir pencereden yaklaşan The Dishwasher var. Artık bir animasyon klasiği hâline gelmiş Ratatuy - Ratatouille’dan, bugünlerde Star Wars dizisi The Mandalorian’la adından söz ettiten Jon Favreau’nun yönettiği Şef - Chef’e kadar restoranların perde arkası olarak niteleyebileceğimiz mutfaklarına...

The Dishwasher

Haftanın kısa filmi köşemizde bu hafta, Jim Jarmusch’un Charlotte Gainsbourg, Julianne Moore, Chloë Sevigny gibi isimleri bir araya getiren yeni kısa filmi French Water var. Moda dünyasının önde gelen markalarından Saint Laurent, yeni kreasyonlarını sergilemek için ünlü yönetmenlerle işbirliği yapmaya devam ediyor. Ocak ayında Gaspar Noé’nin marka için yeni bir kısa film çekmesinin ardından bu...

French Water

Haftanın kısa filmi köşemizde bu hafta, bir süpermarkette alışverişlerini sürdüren mahalle sakinlerini, adım adım yükselen tansiyonuyla çözüp neredeyse bir toplum alegorisinin kahramanlarına dönüştüren kısa film Disiplin - Discipline yer alıyor. İsviçre’nin, özellikle 2010’lu yıllar boyunca dünyanın her köşesindeki her türden festivalde boy gösteren yeni kuşak sinemacılarının arasındaki en dikkat çekici isimlerden biri Christophe M. Saber....