Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta Eray Dinç’in yönetmenliğindeki 2011 yapımı Sessizlik filmini sizler için seçtik.  Sıkı bir kısa film takipçisi olanlar Eray Dinç'in adını duymuş olabilir, duymayanlar ise özellikle 2010’lu yıllardaki bağımsız kısa filmlere baktıklarında kendisine sıklıkla rastlayabilir. Onlarca kısa film çeken ve bu filmlerle başta İstanbul Kısa Film Festivali dahil olmak üzere birçok festivalden...

Sessizlik

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta sizler için biraz tozlu rafları karıştırdık ve zamanının çok ötesinde bir kaliteye sahip Extn 21 filmine yer verdik. Telefon, televizyon, telgraf hatta günümüzde internet dahil tüm iletişim araçları dünyamızı sarmış bir vaziyetteyken bunun kötü bir yanı olmadığını iddia etmek çok zor. Lizzie Oxby, Extn 21 filminde, Sanayi Devrimi sonrası...

Extn 21

Haftanın Kısa Filmi köşemizde bu hafta Andrew Mudge’ın yönetmenliğini üstlendiği 2002 yapımı The Perfect Gooseys filmine yer verdik. “İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir.” W.E.Deming İnsan yaşamının özünde gelişim ve medenileşme açısından en önemli kavramlar eğitim ve başarıdır diyebiliriz. Peki insanlar...

The Perfect Gooseys

Haftanın kısa filmi Truls Krane Meby imzalı bir büyüme ve görme hikayesi. World Wide Woven Bodies isimli kısa film bir çocuğun internetle tanışmasıyla beraber dünyasını sınırsızlaştırmasını ve böylelikle içindeki cinsel dürtüyü duymasını konu ediniyor. 1990’lı yıllara doğru ters bir seyahati içeren kısa film World Wide Woven Bodies izleyiciyi kuzey Norveç’e götürüyor.Bu yolculuk içerisinde izleyici varış noktasında gözlerini açtığı anda kendisine...

World Wide Woven Bodies

Bu haftanın kısa filmi Steven McCarthy tarafından yazılmış ve yönetilmiş olan O Negative. Bu kısa film bir adam ile vampir olan bir kadın arasındaki ilişkinin sadece birkaç saatini sunarken; sözlerin, vahşetin ve kanın mahkumiyetinde olmadan izleyicisine gerilimin özünü tattırıyor ve muazzam bir şekilde izleyicisini rahatsız ediyor. O Negative, sadece bir kan tipi olarak izleyici zihni tarafından algılansa...

O Negative

Jeremy Robbins tarafından yazılmış ve yönetilmiş olan 2013 yılı yapımı kısa film Aftermath, izleyicisine çok kısa bir zaman içerisinde çok uzun bir yolculuğu tasvir ediyor ve bembeyaz bir dünyada bir çocuğun içinden ortaya çıkan karanlık vahşet çağrısını temsil ediyor. Aftermath isimli kısa film zamansız ve mekansız bir perspektifte maddesel var olmanın getirdiği uğraşın ruhani boyutunu...

Aftermath

Haftanın kısa filmi Golden Kai Stänicke imzalı bir yaşam öyküsü. Kısa filmde altın olarak doğan bir çocukla karşılaşıyoruz. Bu altın çocuk çevresindeki toplumsal normları benimsemiş, tabular içerisinde varlığını sürdüren insanlardan farklı olduğunu görüyor, düşünüyor, hissediyor. Ancak her zaman bu farklılığın yüküne tek başına göğüs gerse de film bize yalnız olmadığını, yalnız olmadığımızı gösteriyor. Bu pazar da...

Golden

İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeki mühendislik eğitiminin ardından New York Film Academy’ye gidip yönetmenlik eğitimi alan Koray Sevindi’nin 2011 yapımı kısa filmi Ekmek, 2010’lu yılların akılda kalan, başarılı yerli kısa filmlerinden biri. Son dönemde hikaye anlatımının geri plana atıldığı, yeni bir şeyler ortaya koyma çabası içinde sinemanın temel kurallarını hiçe sayan bir hayli kısa film izledik. Yalnızlık...

Ekmek

Haftanın Kısa Filmi bölümümüzde bu hafta biraz eskilere gittik ve 2011 yapımı tamamı plan-sekans olan, David Higgs’in yönetmenliğini üstlendiği The Last Ten filmini sizler için seçtik. Alfred Hitchcock, “Korku, masanın altında bir bombanın aniden patlamasıdır. Gerilim ise masanın altında bir bomba olduğunu bilmektir.” der. Hitchcock, filmlerinde başarılı bir şekilde yansıttığı gerilim duygusunu daha iyi özetleyemezdi sanırım. Günlük hayatımızı da...

The Last Ten

Haftanın kısa filmi köşemizde bu hafta Amerikan sinemasının yükselen ikilisi Safdie Kardeşler’in 2012 tarihli, fantastik ögeler taşıyan filmi The Black Balloon’u sizler için seçtik. Safdie Kardeşler'in ayak sesleri bir süredir sinema dünyasında yankılanmakta. 2008’de kardeşlerden Josh Safdie’nin tek başına yönettiği ama Benny’nin de ekipte yer aldığı ilk filmleri The Pleasure of Being Robbed’la uluslararası festivallerin...